- kulaklı
-
1́s.1. 有耳朵的, 长着耳朵的: küçük \kulaklı 小耳朵的 uzun \kulaklı 长耳朵的2. 耳朵形状的: \kulaklı somun 蝶形螺母3. 有耳状物的, 有耳状捏把的: \kulaklı tencere 有耳状捏把的锅2́is.1. 双耳浅锅2. 其把端有两个耳状宽叉子的土耳其弯刀
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
kulaklı — sf. 1) Kulağı herhangi bir biçimde olan Küçük kulaklı. 2) Kulağa benzer çıkıntısı olan 3) is. Sapının ucunda kulak biçiminde iki geniş çatalı bulunan bir çeşit yatağan 4) is. İki tarafında tutulacak yeri olan yayvan tencere, kazan Birleşik Sözler … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulaklı somun — is., tek. Yanlarında kanat gibi çıkıntıları olan bir somun türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yelken kulaklı — sf. Dış kulağı iri ve geniş olan Bir kenarda, yelken kulaklı bir stajyer, ajans bültenlerinden özet çıkarmaya çalışıyor. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalem kulaklı — sf. Kulakları dik ve düzgün (at, geyik vb.) … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzun kulaklı — is. Eşek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulaklıg — kulaklı I, 498 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
Arzos — Άρζος Location … Wikipedia
eşek — is., ği, hay. b. 1) Atgillerden, uzun kulaklı binek ve hizmet hayvanı, merkep, karakaçan (Equus asinus) 2) hlk. Odun kesme, duvar örme, sıva yapma vb. işlerde kullanılan üç veya dört ayaklı sehpa Birleşik Sözler eşek arısı eşekbaşı eşek cenneti… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalem — is., Ar. ḳalem 1) Yazma, çizme vb. işlerde kullanılan çeşitli biçimlerde araç Kâğıt, kalem, mürekkep, hepsi masanın üstündedir. F. R. Atay 2) Resmî kuruluşlarda yazı işlerinin görüldüğü yer Bütün bizim kalem böyle, geçen gün de Sıtkı Efendi o kör … Çağatay Osmanlı Sözlük
karsak — is., ğı, hay. b. Köpekgillerden, soluk kahverengi, karnı beyaz tüylü, kısa kulaklı, postundan kürk yapılan bir memeli türü (Vulpes corsac) … Çağatay Osmanlı Sözlük
koçboynuzu — is., den. Üzerine ip iliştirmeye yarayan, iki kulaklı ağaç veya metal çengel … Çağatay Osmanlı Sözlük